Yunus Emre Enstitüsü ve Medeniyet Araştırmaları Derneği MEDENİYET MİRASI (Ortak Geçmiş-Ortak Gelecek) Rabat’da

Yunus Emre Enstitüsü’nün öncülüğünde, İstanbul Uluslararası Medeniyet Araştırmaları Merkezi
(MEDAR) tarafından hazırlanan “Medeniyet Mirası” projesi insanlığın yeryüzündeki en uzun hikâyesi olan
medeniyet yolculuğunu günümüz insanının gözleri önüne sermeyi ve yeniden bir medeniyet bilinci oluşturmayı
amaçlamaktadır. Çünkü insanoğlunun ürettiği en özgün değer medeniyet, sahip bulunduğu en değerli miras da medeniyet mirasıdır.
“Medeniyet Mirası” projesi: Medeniyet Mirası Sergisi, Medeniyet Bilinci Paneli,, Medeniyet Bilgini Biruni Belgeseli (İlk Gösterim; Rabat’da ) gerçekleştirildi.

“Bir Medeniyet Bilgini Biruni” Belgeseli TRT2’de

İlk Bölümü Yayınlanacak

Türk-İslam alimi el-Biruni belgeselinin metnini, İstanbul Uluslararası Medeniyet Araştırmaları Derneği (MEDAR) Başkanı Prof. Dr. Sayın Bekir Karlığa kaleme aldı.  “Bir Medeniyet Bilgini Biruni” belgeselinin ilk bölümü, 23 Nisan 2022 Cumartesi günü saat 20.00′ de TRT2 ekranlarında seyirciyle buluşacak.https://med-ar.org/biruni-bir-medeniyet-bilgini/

Batıya Doğru Akan Nehir Belgeseli

“Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”, insanlığın başlangıcından bugüne kadar akıp gelen görkemli medeniyet ırmağının seyrini gözler önüne sermeyi amaçlayan küresel bir medeniyet hikâyesidir

Yukarı Mezopotamya düzlüklerinde, yani Dicle-Fırat havzasında yer alan Adıyaman, Gaziantep, Urfa ve Mardin ovalarında başlayan uygarlık yolculuğu, Nil deltası boyunca Mısır’da, Ganj ve Brahmaputra nehirleri boyunca İndus vadisinde, Sarı Nehir (Huang-He) ve Mekong ırmağı boyunca Çin’de, Seyhun ve Ceyhun nehirleri boyunca Orta Asya boz kırlarında, Rehn, Rohn ve Tuna nehirleri boyunca Kıta Avrupa’sında, Thames nehri boyunca Britanya adasında ve eski zamanlarda Amazon nehri boyunca Güney Amerika’da, yakın zamanlarda Hudson, Missuri, Minnesota ve Missisipi nehirleri boyunca Kuzey Amerika’da hızlanarak devam edip gelmiştir. 

Her ırmak gibi medeniyet nehri de, dur durak bilmez akışını sürdürürken, coşup çağlamış, süzülüp arınmış, değişik mecralardan geçmiş, farklı kültürlerden beslenmiş ve olgunlaşıp yetkinleşerek günümüze ulaşmıştır. Bu nedenle de tek bir toplumun, kültürün veya bölgenin ürünü değil, tüm insanlığın ortak birikiminin mahsulüdür.

“Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”, indirgemeci bir medeniyet yaklaşımı yerine, küresel ölçekte kapsayıcı bir uygarlık anlayışı sergilemeye çalışmaktadır. Bu nedenle de özgün referanslarla ilk ve ana kaynaklara inmekte, yeni buluşlarla yansız, gerçekçi ve objektif çözümlemeler getirmeye çalışmaktadır.  

 “Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”, yalnızca medeniyetler tarihini farklı bir bakış açısıyla incelemekle kalmamakta, aynı zamanda medeniyetlerin yükseliş ve çöküş sebeplerini orijinal kaynaklarına inerek gözler önüne sermek suretiyle, yeni bir medeniyet bilincinin oluşmasına da katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. 

“Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”nin metni, Prof. Dr. Bekir Karlığa tarafından kaleme alınmış, Oxford ve Cambridge üniversitelerinden uzmanlarca sinema-televizyon diline aktarılmış ve yapımı BBC’ye programlar hazırlayan İngiltere’nin önde gelen kuruluşlarından LİON TV. Tarafından gerçekleştirilmiştir. 

“Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”nin süpervizörlüğünü,  dünyaca ünlü Roma dizisinin de aralarında bulunduğu ünlü filmlerin senaryosunu yazmış ve yapımını gerçekleştirmiş olan John Milius yapmıştır. Supervizör olarak John Milius’un seçilmesinin özel bir nedeni var elbette ki. John Milius, şimdiye kadar hep Amerikan gücüne ve hegemonyasının inanmış, daha çok da kuvvet, iktidar, silah ve çatışma konularına eğilim göstermiş bir sinema adamı olarak tanınmışken; ilk kez bu belgesel ile birlikte gönüllü olarak sevgi, barış, hoşgörü ve uygarlık öğelerini ön plana çıkaran bir esere imza atmayı kabul etmiştir. Bir bakıma bu belgesel, onun sinema hayatında bir dönüm noktasını oluşturmaktadır.

“Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”nin çekimleri, başta Türkiye olmak üzere, Irak, Suriye, Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya, Fas, İran, Hindistan ve Özbekistan dâhil 16 farklı ülkede, usta yönetmenler tarafından harika mekânlar seçilerek, dünyamızın önde gelen 200 civarında politikacı, bilim adamı, düşünür, edebiyatçı ve sanatçılarının görüşleri eşliğinde ekranlara taşınmıştır. 

 “Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”nin son üç bölümü, tamamen medeniyetimizin günümüzde ve gelecekte karşı karşıya kalacağı küresel sorunlara, bunların nedenlerine ve çözüm yollarına ayrılmıştır. Günümüzde dünyamızı tehdit eden çatışma, şiddet, terör, savaş,  entegrizm, ırkçılık, yıkıcı, bölücü ve ötekileştirici yaklaşımlarla karşı; barışı, sevgiyi, dostluğu, evrensel insani değerleri ön plana çıkarmaya çalışılmakta ve “Medeniyetler Çatışması” tezinden “Medeniyetler İttifakı” girişimine kadar, insanlığın karşı karşıya bulunduğu güncel konuları ele alıp tahlil etmektedir.

İpek Yolu Medeniyetlerinin Hikayesi (Işığın Geldiği Yer)

Kısaca “insanoğlunun ortaya koyduğu etkinliklerin en seçkini, en özgünü” demek olan medeniyet; bilim, teknik, sanat, estetik güzellikler, insanın kendisine ve başkasına bakış tarzı ve ilişki şekli, değerleri, idealleri gibi toplu bir bütünlüğü ifade eder. 

Mevcut bilgilerimize göre, insanlığın günümüzden yaklaşık on iki bin yıl önce Yukarı Mezopotamya düzlüklerinde, yani Dicle ve Fırat havzasında başladığı kabul edilen medeniyet yolculuğu; hemen hemen aynı tarihlerde Nil Deltası boyunca Mısır’da, ondan yaklaşık beş bin sene sonra Sarı Nehir (Hıang-he) ve Gök Irmak (Yengtze) kıyıları boyunca Çin’de, ondan kısa bir süre sonra Ganj ve Brahmaputra nehirleri boyunca İndus Vadisi’nde, ondan bir süre sonra da Orta Asya bozkırlarında devam ederek bütün dünyaya yayılmıştır. 

Medeniyet, insanlık ile beraber gelişmiş evrensel bir olgu; bütün toplumların, kültürlerin ortak katılımı ile meydana gelmiş evrensel bir bileşimdir. Medeniyetlerin oluşumunda ırk, din, dil, iklim, beslenme ve coğrafya gibi unsurların etkisi olduğu kabul edilmektedir. Binlerce, kim bilir belki de milyonlarca sene içinde oluşup gelişen medeniyet mirası, tarihteki en uzun hikâyeyi oluşturur. 

Bu uzun tarihi boyunca her medeniyet, kendinden önceki medeniyetlerden pek çok şey almış; kendinden sonraki medeniyetlere de pek çok şey devretmiştir. Bu uzun yolculuk sürecinde, evrensel uygarlıkların iki ana güzergâh üzerinde seyrettiği görülmektedir. Bu güzergâhlardan biri Mezopotamya’dan başlayıp Anadolu ve Akdeniz üzerinden Batı Avrupa’ya ulaşan ilk ve en büyük akstır. İkincisi ise Çin ve Hint alt kıtasında başlayıp Orta Asya, İran, Anadolu ve Akdeniz üzerinden İtalya’ya ulaşan ve buradan dünyaya dağılan akstır. 

Biz, bu güzergâhtan birincisini; Türkçe versiyonu, metni Prof. Dr. Bekir Karlığa tarafından yazılan ve her biri birer saatlik yirmi bölümden oluşan “Batı’ya Doğru Akan Nehir”, İngilizce versiyonu ise her biri bir saatlik yedi bölümden oluşan ve “East To West” başlığını taşıyan 2008-2011 arasında yapımını tamamladığımız medeniyet belgeselinde izleyicilere sunduk. 

2013 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür-Sanat Büyük Ödülü başta olmak üzere pek çok ödül kazanan “Batı’ya Doğru Akan Nehir”in Türkçe versiyonu, beş yıla yakın bir süre Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun (TRT) değişik kanallarında yayınlanmıştır. İngilizce versiyonu ise başta ARTE, ZDF, Phoenix France 3 gibi Avrupa kanalları olmak üzere dünyanın önde gelen kırk beş televizyon kanalında yayınlanarak bir rekor kırmıştır. 

Amerika Birleşik Devletleri’nin önemli kültür kanallarından SMITHSONIAN CHANNEL tarafından “East Meet West” başlığı altında özel bir versiyonu hazırlanmış ve ABD ile Kanada’da yayınlanmıştır. Avustralya’nın önde gelen yayın kanallarından SBS’te iki dönem, FOXTEL’de bir dönem yayına girmiştir. Hollanda devlet televizyonunda da üç bölümlük özel bir versiyonu yayınlanmıştır. 

Evrensel uygarlığın Çin Seddi’nden başlayıp Venedik ve Roma’da son bulan ikinci ana güzergâhı ise Doğu ile Batı’yı, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan tarihî İpek Yolu üzerinde cereyan etmiştir. Pekin’den başlayarak Çin Seddi boyunca ilerlemiş, Karakurum ve Tanrı Dağları’nın üzerinden Orta Asya bozkırlarına ulaşmış, İran ve Azerbaycan topraklarından Anadolu yaylalarına geçmiş, geniş Mezopotamya düzlüklerini aşarak Avrupa içlerine varmıştır. 

Metni Prof. Dr. Bekir Karlığa tarafından yazılan ve yapımı İstanbul Uluslararası Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MEDAR) tarafından gerçekleştirilecek olan “Işığın Geldiği Yer: İpek Yolu Medeniyetleri” belgeseli geniş Asya kıtasında oluşup gelişen ve buradan dünyaya yayılan evrensel uygarlık mirasını gözler önüne serecektir. Türkiye-Çin ortak yapımı olarak planlanan, her biri otuz dakikalık yirmi altı bölümden oluşacak bu muhteşem belgesel; bir yandan bu coğrafyada sürdürülen ve bugün bütünüyle insanlığın özlemini duyduğu sevgi, barış, dostluk ve birlikte yaşama tecrübesinin eşsiz örneklerini sergileyeceği gibi, tarihi binlerce yıl öncesine varan Çin-Türk ilişkilerinin derin boyutlarını da gözler önüne serecektir.

Batıya Doğru Akan Nehir Belgeseli

“Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”, insanlığın başlangıcından bugüne kadar akıp gelen görkemli medeniyet ırmağının seyrini gözler önüne sermeyi amaçlayan küresel bir medeniyet hikâyesidir

Yukarı Mezopotamya düzlüklerinde, yani Dicle-Fırat havzasında yer alan Adıyaman, Gaziantep, Urfa ve Mardin ovalarında başlayan uygarlık yolculuğu, Nil deltası boyunca Mısır’da, Ganj ve Brahmaputra nehirleri boyunca İndus vadisinde, Sarı Nehir (Huang-He) ve Mekong ırmağı boyunca Çin’de, Seyhun ve Ceyhun nehirleri boyunca Orta Asya boz kırlarında, Rehn, Rohn ve Tuna nehirleri boyunca Kıta Avrupa’sında, Thames nehri boyunca Britanya adasında ve eski zamanlarda Amazon nehri boyunca Güney Amerika’da, yakın zamanlarda Hudson, Missuri, Minnesota ve Missisipi nehirleri boyunca Kuzey Amerika’da hızlanarak devam edip gelmiştir. 

Her ırmak gibi medeniyet nehri de, dur durak bilmez akışını sürdürürken, coşup çağlamış, süzülüp arınmış, değişik mecralardan geçmiş, farklı kültürlerden beslenmiş ve olgunlaşıp yetkinleşerek günümüze ulaşmıştır. Bu nedenle de tek bir toplumun, kültürün veya bölgenin ürünü değil, tüm insanlığın ortak birikiminin mahsulüdür.

“Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”, indirgemeci bir medeniyet yaklaşımı yerine, küresel ölçekte kapsayıcı bir uygarlık anlayışı sergilemeye çalışmaktadır. Bu nedenle de özgün referanslarla ilk ve ana kaynaklara inmekte, yeni buluşlarla yansız, gerçekçi ve objektif çözümlemeler getirmeye çalışmaktadır.  

 “Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”, yalnızca medeniyetler tarihini farklı bir bakış açısıyla incelemekle kalmamakta, aynı zamanda medeniyetlerin yükseliş ve çöküş sebeplerini orijinal kaynaklarına inerek gözler önüne sermek suretiyle, yeni bir medeniyet bilincinin oluşmasına da katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. 

“Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”nin metni, Prof. Dr. Bekir Karlığa tarafından kaleme alınmış, Oxford ve Cambridge üniversitelerinden uzmanlarca sinema-televizyon diline aktarılmış ve yapımı BBC’ye programlar hazırlayan İngiltere’nin önde gelen kuruluşlarından LİON TV. Tarafından gerçekleştirilmiştir. 

“Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”nin süpervizörlüğünü,  dünyaca ünlü Roma dizisinin de aralarında bulunduğu ünlü filmlerin senaryosunu yazmış ve yapımını gerçekleştirmiş olan John Milius yapmıştır. Supervizör olarak John Milius’un seçilmesinin özel bir nedeni var elbette ki. John Milius, şimdiye kadar hep Amerikan gücüne ve hegemonyasının inanmış, daha çok da kuvvet, iktidar, silah ve çatışma konularına eğilim göstermiş bir sinema adamı olarak tanınmışken; ilk kez bu belgesel ile birlikte gönüllü olarak sevgi, barış, hoşgörü ve uygarlık öğelerini ön plana çıkaran bir esere imza atmayı kabul etmiştir. Bir bakıma bu belgesel, onun sinema hayatında bir dönüm noktasını oluşturmaktadır.

“Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”nin çekimleri, başta Türkiye olmak üzere, Irak, Suriye, Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya, Fas, İran, Hindistan ve Özbekistan dâhil 16 farklı ülkede, usta yönetmenler tarafından harika mekânlar seçilerek, dünyamızın önde gelen 200 civarında politikacı, bilim adamı, düşünür, edebiyatçı ve sanatçılarının görüşleri eşliğinde ekranlara taşınmıştır. 

 “Batı’ya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli”nin son üç bölümü, tamamen medeniyetimizin günümüzde ve gelecekte karşı karşıya kalacağı küresel sorunlara, bunların nedenlerine ve çözüm yollarına ayrılmıştır. Günümüzde dünyamızı tehdit eden çatışma, şiddet, terör, savaş,  entegrizm, ırkçılık, yıkıcı, bölücü ve ötekileştirici yaklaşımlarla karşı; barışı, sevgiyi, dostluğu, evrensel insani değerleri ön plana çıkarmaya çalışılmakta ve “Medeniyetler Çatışması” tezinden “Medeniyetler İttifakı” girişimine kadar, insanlığın karşı karşıya bulunduğu güncel konuları ele alıp tahlil etmektedir.

İpek Yolu Medeniyetlerinin Hikayesi (Işığın Geldiği Yer)

Kısaca “insanoğlunun ortaya koyduğu etkinliklerin en seçkini, en özgünü” demek olan medeniyet; bilim, teknik, sanat, estetik güzellikler, insanın kendisine ve başkasına bakış tarzı ve ilişki şekli, değerleri, idealleri gibi toplu bir bütünlüğü ifade eder. 

Mevcut bilgilerimize göre, insanlığın günümüzden yaklaşık on iki bin yıl önce Yukarı Mezopotamya düzlüklerinde, yani Dicle ve Fırat havzasında başladığı kabul edilen medeniyet yolculuğu; hemen hemen aynı tarihlerde Nil Deltası boyunca Mısır’da, ondan yaklaşık beş bin sene sonra Sarı Nehir (Hıang-he) ve Gök Irmak (Yengtze) kıyıları boyunca Çin’de, ondan kısa bir süre sonra Ganj ve Brahmaputra nehirleri boyunca İndus Vadisi’nde, ondan bir süre sonra da Orta Asya bozkırlarında devam ederek bütün dünyaya yayılmıştır. 

Medeniyet, insanlık ile beraber gelişmiş evrensel bir olgu; bütün toplumların, kültürlerin ortak katılımı ile meydana gelmiş evrensel bir bileşimdir. Medeniyetlerin oluşumunda ırk, din, dil, iklim, beslenme ve coğrafya gibi unsurların etkisi olduğu kabul edilmektedir. Binlerce, kim bilir belki de milyonlarca sene içinde oluşup gelişen medeniyet mirası, tarihteki en uzun hikâyeyi oluşturur. 

Bu uzun tarihi boyunca her medeniyet, kendinden önceki medeniyetlerden pek çok şey almış; kendinden sonraki medeniyetlere de pek çok şey devretmiştir. Bu uzun yolculuk sürecinde, evrensel uygarlıkların iki ana güzergâh üzerinde seyrettiği görülmektedir. Bu güzergâhlardan biri Mezopotamya’dan başlayıp Anadolu ve Akdeniz üzerinden Batı Avrupa’ya ulaşan ilk ve en büyük akstır. İkincisi ise Çin ve Hint alt kıtasında başlayıp Orta Asya, İran, Anadolu ve Akdeniz üzerinden İtalya’ya ulaşan ve buradan dünyaya dağılan akstır. 

Biz, bu güzergâhtan birincisini; Türkçe versiyonu, metni Prof. Dr. Bekir Karlığa tarafından yazılan ve her biri birer saatlik yirmi bölümden oluşan “Batı’ya Doğru Akan Nehir”, İngilizce versiyonu ise her biri bir saatlik yedi bölümden oluşan ve “East To West” başlığını taşıyan 2008-2011 arasında yapımını tamamladığımız medeniyet belgeselinde izleyicilere sunduk. 

2013 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür-Sanat Büyük Ödülü başta olmak üzere pek çok ödül kazanan “Batı’ya Doğru Akan Nehir”in Türkçe versiyonu, beş yıla yakın bir süre Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun (TRT) değişik kanallarında yayınlanmıştır. İngilizce versiyonu ise başta ARTE, ZDF, Phoenix France 3 gibi Avrupa kanalları olmak üzere dünyanın önde gelen kırk beş televizyon kanalında yayınlanarak bir rekor kırmıştır. 

Amerika Birleşik Devletleri’nin önemli kültür kanallarından SMITHSONIAN CHANNEL tarafından “East Meet West” başlığı altında özel bir versiyonu hazırlanmış ve ABD ile Kanada’da yayınlanmıştır. Avustralya’nın önde gelen yayın kanallarından SBS’te iki dönem, FOXTEL’de bir dönem yayına girmiştir. Hollanda devlet televizyonunda da üç bölümlük özel bir versiyonu yayınlanmıştır. 

Evrensel uygarlığın Çin Seddi’nden başlayıp Venedik ve Roma’da son bulan ikinci ana güzergâhı ise Doğu ile Batı’yı, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan tarihî İpek Yolu üzerinde cereyan etmiştir. Pekin’den başlayarak Çin Seddi boyunca ilerlemiş, Karakurum ve Tanrı Dağları’nın üzerinden Orta Asya bozkırlarına ulaşmış, İran ve Azerbaycan topraklarından Anadolu yaylalarına geçmiş, geniş Mezopotamya düzlüklerini aşarak Avrupa içlerine varmıştır. 

Metni Prof. Dr. Bekir Karlığa tarafından yazılan ve yapımı İstanbul Uluslararası Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MEDAR) tarafından gerçekleştirilecek olan “Işığın Geldiği Yer: İpek Yolu Medeniyetleri” belgeseli geniş Asya kıtasında oluşup gelişen ve buradan dünyaya yayılan evrensel uygarlık mirasını gözler önüne serecektir. Türkiye-Çin ortak yapımı olarak planlanan, her biri otuz dakikalık yirmi altı bölümden oluşacak bu muhteşem belgesel; bir yandan bu coğrafyada sürdürülen ve bugün bütünüyle insanlığın özlemini duyduğu sevgi, barış, dostluk ve birlikte yaşama tecrübesinin eşsiz örneklerini sergileyeceği gibi, tarihi binlerce yıl öncesine varan Çin-Türk ilişkilerinin derin boyutlarını da gözler önüne serecektir.